Alevilik’teki Ali kültü ile İslamiyet’teki Ali arasında çok büyük bir fark vardır. Alevilik yeni, kendine özgü bir Ali kültü yaratmıştır. Alevilik'de işaret edilen Ali, çok eşlidir, Alevilikte tek eşli yaşam esastır. Ayni keza sözünü edilen Ali, müsahibi yoktur, ocak ve dedeliği de bilmez, cem, bağlama, dem, nefes, ışık, düşkün, müşkül, ikrar da bilmez. Uygulamaları Aleviliğe ters olan bir kişiliktir. Bu kadar net ifadeler kullanmama rağmen söz konusu olan Ali ile dolaylı bir ilişki de vardır. Bu ilişki en başından beri siyasi bir ilişkidir. Bir benzetme yapacak olur isek, Mustafa Kemal, Alevilere Yavuzdan sonra en büyük zulimleri yaşatan kişi olmasına rağmen, Alevilerin büyük çoğunluğu Mustafa Kemal destekçisidir. Aleviler, kendilerine katmerli zulim uyguladığı için Mustafa Kemali desteklemiyor. Diğer karşıt güçlerin daha yavuz oldukları içindir ki, Mustafa Kemal'i desteklemektedirler. Alevilerin Ali'yi desteklemesinin sebeplerinden biri ve önemli nedeni budur. Biraz düşünelim, Emevi, Abbasi dönemlerinde yapılan katliyamları, bu katlıyamları yaşayan insanlar elbette dönemin tek alternatif gücü olan Ali taraftarı olurlar. Ama bu taraftarlık zaman içinde denetimsiz kalınca farklı bir boyut kazanmıştır. İkinci bir ilişki ise Alevi öğretisi, insanı Tanrının bir parçası ve yansıması olarak gördüğü, dolaysı ile Ali bir insan olarak uygun düştüğü yerde olmasının bir sakıncası görülmediği anlaşılmaktadır. Önemli olan kavramlara yüklenilen anlam ve yapılan tanımlardır. Eğer kavramlara yüklenilen anlam ve tanımları doğru analiz edebilirsek sorunlarla karşılaşmayız.
12 İmam olgusu da böyledir. 12 İmam eğer Ehl-i Beyt’in soyundansa, onun çocuklarıysa bunların belki de 102 veya 1002 olması gerekirdi. Oysa Alevilik bunu 12’de bitiriyor. Bakıyorsunuz bunun Hristiyanlık’ta bir karşılığı var: 12 Havari. Yine Ehl-i Haq’larda, Yezidiler’de var bunun karşılığı. Yani 12 melek kültü’ne bağlı dinlerin bir çoğunda bu 12 sayısı egemen. 12 İmam’lara yüklenen anlamlar kutsaldır ve evrenin başlangıcına işaret eden sırlarla doludur. 12 imam zahiri (şekilsel) anlatımlardır. Duvazdeh (12)’leri anlatan nefesler dikkatle incelendiğinde anlaşılır. Çok açıktır ki İslamiyetin 5 Şartı vardır. Aleviler bu 5 Şart’ın hiçbirini yerine getirmezler. Alevilerin orucu vardır mesela, ama oruçları da İslamiyetinkinden tamamen ayrıdır. Hacca gitmez, kelime-i şehadet getirmez, namaz kılmaz... Öte yandan Amentü duasında ifadesini bulan İmanın Şartları var. Yani bir kişinin Müslüman olabilmesi için aynı zamanda imanın, yani inancın şartlarını kabul etmesi lazım. Ne diyor: “İslamiyetin öngördüğü gaybi tanrıya inanırım, onun resulüne inanırım, onun gönderdiği kitaba inanırım, ahiret gününe inanırım, hayrın ve şerrin Allah’tan geleceğine inanırım.” Alevi bunların hiçbirine inanmaz. Ne İslamın ne de İmanın Şartları’nı yerine getirir. Bundan dolayı ayrı bir inançtır, ayrı bir dindir Alevilik. Dolayısıyla, Aleviliği İslamın özü, versiyonu, tarikatı veya mezhebi olarak görmek son derece yanlıştır.
