Yazılamayacakmış çünkü ayetle çürütülmüş! En son dediklerinde Aşık Dertli: Telli sazdır bunun adı / Ne Ayet dinler ne kadı" buyurmuştu:

-----SANA: Ey Hoca Bizdedir Sırrı İlahi------

Ol dem şimşek yalabıdı yedi sema gürledi

Hem Sakidir hem Bakidir Nur-ı Rahmanım Ali

--Sefil Ali--

Aslanı gördüm çağında

Açılmış cennet bağında

Musa ile Tur dağında

ALİ’yi gördüm ALİ’yi

--Kul Himmet-- 16.yy 

Tevrat Çıkış.19: 

16 Üçüncü günün sabahı gök gürledi, şimşekler çaktı. Dağın üzerinde koyu bir bulut vardı. Derken, çok güçlü bir boru sesi duyuldu. Ordugâhta herkes titremeye başladı.

Tevrat Çıkış.19: 

17 Musa halkın Tanrı'yla görüşmek üzere ordugahtan çıkmasına öncülük etti. Dağın eteğinde durdular.

Tevrat Çıkış.19: 

18 Sina Dağı'nın her yanından duman tütüyordu. Çünkü RAB DAĞIN ÜSTÜNE ATEŞ İÇİNDE İNMİŞTİ. Dağdan ocak dumanı gibi duman çıkıyor, bütün dağ şiddetle sarsılıyordu.

İsa peygamberim şama girince

Yer ü gök titredi ali gelince

---Derviş Ali---

Tevrat Çıkış.19: 

19 Boru sesi gitgide yükselince, Musa konuştu ve Tanrı gök gürlemeleriyle onu yanıtladı.

Tevrat Çıkış.19: 

20 RAB Sina Dağı'nın üzerine indi, Musa'yı dağın tepesine çağırdı. Musa tepeye çıktı.

Tevrat Çıkış.19: 

21 RAB, "Aşağı inip halkı uyar" dedi, "Sakın beni görmek için sınırı geçmesinler, yoksa bir çoğu ölür.

Tevrat Çıkış.19: 

22 Bana yaklaşan kâhinler de kendilerini kutsasınlar, yoksa onları şiddetle cezalandırırım."

Tevrat Çıkış.19: 

23 Musa, "Halk Sina Dağı'na çıkamaz" diye karşılık verdi,"Çünkü sen, 'Dağın çevresine sınır çiz, onu kutsal kıl' diyerek bizi uyardın."

Tevrat Çıkış.19: 

24 RAB, "Aşağı inip Harun'u getir" dedi, "Ama kâhinlerle halk huzuruma gelmek için sınırı geçmesinler. Yoksa onları şiddetle cezalandırırım."

Tevrat Çıkış.19: 

25 Bunun üzerine Musa aşağı inip durumu halka anlattı.

Musa'nın Tanrıya seni görmek istiyorum demesi üzerine tanrı: "Beni göremezsin" anlamına gelen "LENTERANİ" sözünü bu sırada söylemiş, kullanmıştır. "Lenterani" (Beni göremezsin) sözü bu nedenle edebi metinlerde çokça kullanılmıştır. Daha sonra tanrı Musa ile bir perde arkasında konuşmuştur. Tıpkı Miraçta Muhammed'in perde arkasından tanrıyla görüşmesi ve perdenin arkasında görünenin ALİ çıkması gibi. Alevi öğretisinde bu konu çok irdelenmiş ve işlenmiştir. Tanrının geliş-gidişleri irdelenmeye muhtaç bir konudur belkide!

Kaşı kirpik deste deste

Armağan sunarlar dosta

Muhammed ile miraçta

ALİ’yi gördüm ALİ’yi

--Kul Himmet-- 16.yy

Yok iken âdem’le havva âlemde

Hak ile hak idik sırr-ı müphemde

Bir gececik mihmân kaldık meryem’de

Hazret-i İsa’nın öz babasıyız

Bize peder dedi tıflı mesîha

“Rabbi ernu” diye çağırdı mûsa

“Lenterani” diyen biz idik ona

Biz tûr-i sîna’nın tecellâsıyız

“Küntükenz” sırrının olduk âgâhı

Ayn'el yakîn gördük cemâlullâhı

---Ey hoca bizdedir sırr-ı ilâhi---

Biz Hacı Bektaş’ın fukarâsıyız

-Edip Harabî-

Nereye çekersek çekelim ne dersek diyelim isterseler de süslü sözlerle zuhurdan, ayetlerden örnekler verip edebi dille kılıflarda bulsalar, aklın sorgusuna engel olamazlar. Eğer iddian varsa kafamdaki soruyu yanıtlamalısın!

- Kul Seyyid -

***

Ek Not:

Son yarım yüzyılda bulunan bulgular, söylenen iddialar veya panspermia teorisi olsun, sümer, maya mitleri olsun, Daniken'in kitapları olsun bir çok iddia veya veri var. Sormak'dan, sorgulamak'dan beni alıkoyamazsın, sorularım var, merakım var çünkü mantığa ters değil; soru soran bir öğretiye mensubum. Yukarıdaki ayet ve alevi nefeslerini öyle eğip, büküp süslü, edebi dille öyle bir parça parça ediyorlar ki "ayet-i edebî"yle insanın "tamam nura erdim artık durayım" demesini bekliyorlar sanırım. Şimdi sadece avcı-toplayıcıyım. Sonra avlanacığım, sonra alet yapacağım, sonra demiri bulacağım, tunç devrine ordan...